KAPAT
Duvarların Dili: İstanbul'da Grafiti
Şehrin duvarlarını süsleyen grafiti ve muraller, özellikle Karaköy bölgesinin ayrılmaz bir parçası. Grafitinin ilk örneklerinden başlayarak İstanbul’un pek çok yerinde eserleri olan grafiti sanatçısı Leo Lunatic’in pratiğini ele alıyoruz.
İnsanoğlunun doğuştan gelen kendini ifade etme ve bölgesini işaretleme dürtülerinden ortaya çıkan grafiti, çağdaş kültürün ayrılmaz bir parçası. İstanbul'un en çok işaretlenen noktalarından biri olan Karaköy, sanatsal ifadeye ev sahipliği yapan yerlerin başında geliyor.
Bireyin kendisi ve etrafındaki alan arasında bir bağlantı kurması, kişinin kimliğinin tanımlanmasında ya da yeniden oluşturulmasında ve özellikle bir mekan ya da toplulukla aidiyet duygusu kurarken önemli bir yer eder. Kişinin alanını işaretleme ihtiyacı, insanlığın eski dürtülerinden biridir. Bir iletişim ve kimlik belirleme aracı olarak grafiti, mağaraların duvarlarındaki el izlerine ve çizimlere kadar uzanır. Grafiti için gösterebileceğimiz en eski örnekler yaklaşık 40 bin yıl öncesi İspanya’daki Altamira mağaralarından, Pompeii’nin yıkık duvarlarına ve Mısır görkemli anıtlarına kadar birçok yerde karşımıza çıkar.
Grafiti kelimesinin kök anlamı, "kazımak" olarak yorumlanabilecek İtalyanca’daki graffiare’den gelir. Artık şimdi grafiti, genellikle "duvara izinsiz yazı yazma veya halka açık bir yüzeye izinsiz çizim yapma" ifadesini tanımlamak için kullanılıyor. Grafiti kültürünün yalnızca yeni popüler olan bir fenomen olmadığına dikkat çekmek gerekir; kelimenin anlamı, 1940'larda Berlin'de, Berlin Duvarı'na yazılan politik mesajlarla gelişerek yeni bir anlam kazanmıştır. 1980-90'larda Amerika Birleşik Devletleri'ne ulaşan grafiti kültürü, hızla tüm dünyaya yayılarak, hip hop ve kaykay kültürlerini beraberinde taşıdı. Bugün, grafitinin vandalizm mi yoksa sanat mı olduğuna dair süregelen bir tartışma olsa da, çağdaş yaklaşım sanat olduğundan yana.
Son yıllarda, yerel yönetimler, müzeler ve benzeri kurumların gayreti ile sanatçılar, geçici sanat projeleri oluşturmaya ve sanatı sokağa taşımaya davet edildi. Kentsel canlılığı destekleyen sanat eserleri ve kültürel etkinlikler, bir yandan tanıtım ve markalaşma amacına hizmet ederken, diğer yandan insanlar arasındaki etkileşimi geliştirmeye ve kamusal ifadeyi teşvik etmeye yardımcı oldu. Yine de sanatsal yaratımı ve anlatımı sadece planlanmış etkinliklerle sınırlamak mümkün olmadığı gibi söyleyecek bir şeyi olan insanlar, çoğu zaman duygularını gerilla faaliyetleri ile yansıtmayı tercih ettiler.
İstanbul'da Grafiti
Yazar: Işıl İlkter
Fotoğraflar: Leo Lunatic izniyle.
Yazının
orijinali Galataport İstanbul Post Dergi’nin 1. sayısında yayımlanmıştır.
İlginizi Çekebilecek Diğer Blog Yazıları
Daha Fazlası İçin: GALATAPORT İSTANBUL MOBİL UYGULAMASI
2024 Tüm Hakları Saklıdır. Galataport İstanbul